Ziraat Odaları

          Tarımın, tarımsal üretimin, kendi kendine yetebilmenin, gıda arzının önemi özellikle salgın döneminde daha çok ortaya çıkmıştır. Örgütlü ve organize olmuş tarım yapıları, ülkelerde önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu örgütlü ve organize olmuş tarım yapılarından biri de ülkemizdeki Ziraat Odaları’dır.

Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği,  23 Mayıs 1957 tarih ve 9614 sayılı resmi gazetede yayımlanarak kurulmuşlardır. Ziraat Odaları meslek hizmetleri görmek, çiftçilerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, çiftçilik mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplin ve ahlâkını kollayıp gözetmek, çiftçilikle iştigal edenlerin meslekî hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulmuş olup tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.

Aynı kanunun 3. Maddesinde odaların görev yetkileri belirlenmiş olup; tarım ve çiftçilikle ilgili haber ve bilgileri toplamak, gerekli inceleme, endeks ve istatistikî çalışmaları yapmak ve yayımlamak, gerektiğinde ilgililerce istenilen bilgi ve kayıtları vermek. Kamu ve özel kurum, kuruluşlara  faaliyet konuları ile ilgili önerilerde bulunmak, işbirliği yapmak; ticaret ve sanayi odalarına, borsa, hâl ve mezbahalara, umumî   sergilere, biçerdöver kontrolleri için oluşturulacak komisyonlara ve gerekli gördüğü diğer yerlere temsilci göndermek. Tarımın gelişmesi için gerekli gördüğü  mevzuat değişikliklerinin yapılabilmesi veya yeni mevzuat oluşturulması hususunda Birliğe önerilerde bulunmak. Tarım ve kırsal kesimin kalkınması için  her türlü eğitim, yayım ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunmak, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, katkı ve önerilerde bulunmak. Çiftçi kayıtlarını tutmak, çiftçilikle ilgili bilgi ve belgeleri  düzenlemek, her türlü tarımsal desteklere ilişkin gerekli bilgi ve belgeleri çiftçilere ve ilgili kuruluşlara vermek. Çiftçilerin tarımsal girdilerini teminen  her türlü faaliyette bulunmak. Yurt içi veya yurt dışı fuar, sergi düzenlemek ve katılmak, müsabakalar düzenlemek. Meslek ihtilaflarında hakem olmak, mahkemelere bilirkişi  göndermek. Yurt içi ve Birliğin izniyle yurt dışındaki  diğer meslek odaları ve kuruluşlarla işbirliği  yapmak. Bütçe imkanlarına bağlı olarak, ziraat ile ilgili laboratuvarlar, müzeler, kulüpler, kitaplıklar, seyyar sinemalar, bitki hastalıklarıyla mücadele, ilaçlama yerleri kurmak ve ziraî ilaç, veteriner ilaçları, gübre, tohum gibi girdi satış yerleri, her türlü ziraat ve ziraî sanayî tesisleri, fidanlık ve ağaçlıklar, damızlık ve örnek ahır ve ağılları, aşım durakları, ziraat işletmeleri, çiftçi danışmanlığı merkezleri açmak ve işletmek, hayvan hastalıkları teşhis ve tedavi hizmetlerinde bulunmak, sulama, kurutma, ağaçlandırma, toprak koruma ve verimliliği muhafaza konularında çalışmak, uygulama, tesis inşası ve benzeri faaliyetlerde bulunmak, çiftçilerin üretim ve meslekleriyle ilgili her türlü ihtiyaçlarını karşılamak, bu hizmetleri yerine getirmek için gerekli teknik personel ve sağlık personeli istihdam etmek. Kuruluş amacına uygun olarak kooperatif ve şirket kurmak, iştirak etmek ve sigorta acenteliği yapmak. Odalara kayıtlı muhtaç çiftçi çocuklarının, yurt içinde eğitimleri veya ihtisas ya da stajları için Birliğin onayı ile burs vermek olarak sıralanmaktadır.

Kanunun 24. Maddesinde Ziraat Odaları Birliği’nin görevleri aktarılmıştır. Bu maddeye göre; “Odalara bu Kanun ile verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli önlemleri almak, faaliyetlerine yardımcı olmak. Tarımsal politikaların genel menfaatlere uygun olarak yürütülmesi amacıyla gerekli çalışmalarda bulunmak, tarımla ilgili görüşlerini Hükümete ve kamuoyuna duyurmak, çiftçilerin meslekî hak ve menfaatlerini korumak.  Odalar arasında çıkacak ihtilafların çözümlenmesi ve odalar arasında işbirliği ve ahengi sağlamak, bu amaçla gerekli kararları almak ve uygulamak. Odalarda idarî, malî iş ve işlemlerin düzen içerisinde ve tek tip olarak yürütülmesi amacıyla yönetmelikler hazırlamak, kararlar almak ve bunların uygulanmasını sağlamak.  Uluslararası sergi, fuar, toplantı, seminer, panel, kongre gibi etkinliklere katılmak. Uluslararası benzer kuruluşlara üye olmak, bu kuruluşlar ve diğer ülkelerin tarımla ilgili kuruluşları ile ortak çalışmalar yapmak.  Üyesi olunan uluslararası kuruluşların yönetiminde yer alacak olanları belirlemek, bu kuruluşların temsilciliğini yapmak. Odaları ve odaların yarıdan fazla hissesine sahip bulundukları şirketleri denetlemek. Türkiye’de yerel ve/veya genel tarım kongreleri düzenlemek.  Çiftçileri, çiftçi danışmanlarını, oda personelini ve yöneticilerini eğitmek amacıyla eğitim merkezleri oluşturmak; odalar ve çiftçilerle ilgili her türlü eğitim araçlarını hazırlayıp sunmak, Tarımsal eğitime yönelik gazete, radyo ve televizyon gibi basın-yayın araçları kurmak veya kiralamak. Kuruluş amacı ve vazifeleri ile ilgili şirket ve vakıf kurmak, kurulu şirketlere ortak olmak. Bu Kanunda gösterilen çalışma konularının gerektirdiği hususlarda faaliyet göstermek.” olarak sıralanmıştır.

ZOBİS kayıtlarına göre, 2018 yılı sonu itibariyle ülkemizde toplam 765 ziraat odası bulunmakta olup bu odalara kayıtlı beş milyona yakın üye bulunmaktadır. Üye sayısı ve ülke genelinde yaygın olması ziraat odalarını en geniş kapsamlı meslek örgütü olmasını sağlamıştır.

Son dönemlerde ziraat odalarının kapatılmasıyla ilgili imza kampanyalarının başladığı görülmektedir. Odalara getirilen en büyük eleştiri; üye aidatlarının karşılığının olmaması, masraflar kadar değil arazi büyüklüğüne göre aidat alınması, alınan bu aidatlar ile çiftçinin daha verimli çalışabileceği daha kaliteli yaşayabileceği olanakların oluşturulması şeklindedir. Ziraat Odaları yetkilileri ise, ellerinde kanunen bir yetki olmadığını belirterek bu durumu aşmaya çalışmaktalar.

Türkiye’nin en büyük meslek örgütü olması nedeniyle varlığını devam ettirmesi elbette gereklidir. Ancak çiftçilerimiz ile meslek örgütü arasında yaşanan bu gerginliklere son verilmeli ve taraflar kanun hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Üretici, çiftçinin kazanması için bürokratik ve teknolojik engeller kaldırılmalı, ithalata verilen destek azaltılmalıdır. Çiftçinin kazanması için de bir tarım seferberliğini başlatılması, uzun vadeli tarım politika ve stratejilerinin belirlenmesi ve gerek kamu otoritesi gerek çiftçi ve gerekse ziraat odaları bu politika ve stratejiye uygun hareket etmelidir. Üretici kazanırsa getirilen eleştiriler doğal olarak sorun olmaktan çıkacaktır.

 

Saygılarımızla

Tarım Hukuku Derneği

Bu gönderiyi paylaş