Uluslararası İlişkilerde Tarımın Rolü

Uluslararası İlişkiler, kendi içerisinde değişen güvenlik anlayışının olması ve değişen aktör tanımlarının olması açısından son derece dinamik bir hareketliliğin yaşandığı, temelinde devletlerin, örgütlerin, toplumların ve bireylerin etkileşim içinde bulunduğu bir alandır. Değişen güvenlik anlayışı ve değişen aktör tanımı ile beraber uluslararası ilişkilerde bireylerin ve toplumların da güvenliği vurgulanır hale gelmiş, bu bağlamda gıda güvenliği uluslararası ilişkilerde önemli bir güvenlik alt başlığı olarak küreselleşme sonrası dönemi etkilemiştir. Buna bağlı olarak, uluslararası aktörlerin sayısındaki artış uluslararası alanda devlet-merkezci anlayışı değiştirmiş ve uluslararası aktörlerin de önemli bir zemine oturması ile beraber bu aktörler devletler üstü ve uluslararası tarım politikalarını yürürlüğe koymuşlardır. Tüm bu dinamik perspektiften okunulabileceği gibi sürdürülebilir tarım politikaları uluslararası ilişkilerdeki rolünü, iklimsel krizlerin de yaşanmasıyla, arttırmıştır. (Shepherd, 2012)

1996 yılında Dünya Gıda Zirve’sinin tanımladığı şekliyle gıda güvenliği; insanlığın aktif ve sağlıklı yaşamı için besin ve gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla sağlıklı ve yeterli gıdaya güvenlikli bir şekilde sürekli erişebilmeleridir (“World Food Summit – Final Report – Part 1”, 1996). Tüm dünyada bir senede 2,2 milyon insanın gıda ve su kaynaklı hastalıklardan öldüğünü ve bu ölümlerin 1,9 milyonunun da çocuklar olduğu düşünüldüğünde gıda güvenliğinin önemi küresel bazda vurgulanmış olur. Gıda güvenliği kavramının karşıtı olarak ise literatürde gıda güvensizliği kavramı kullanılmaktadır. Gıda güvensizliği ise tanım olarak çeşitli nedenlerle sağlıklı ve yeterli yiyeceğe erişmek için gerekli imkanlardan yoksun olma durumudur. Gıda güvensizliği mevsimsel, geçici ve kronik olarak üçe ayrılmıştır. Mevsimsel güvensizlik genelde hava şartlarına bağlı olarak tanımlanırken, geçici güvensizlik genelde kısa süreli açıklar olarak tanımlanır. Buna karşın kronik gıda güvensizliği, ulus-devletin başarısızlığı olarak adlandırılır ve uluslararası ilişkilerde modern devletin gerekliliğinin eksikliğine vurgu yapar. Kronik gıda güvensizliğinin yaşandığı ülkeler genel olarak daha düşük gelirli ve düşük kapasiteli Afrika ülkeleridir. Düşük kapasitelerine ek olarak devletin gücünün de kısıtlı olduğu bu ülkelerde gıda güvensizliği; demokratik problemler, şiddetli protestolar, sivil isyana ek olarak toplumlararası çatışmalara da yol açmaktadır. Bu bağlamda insan güvenliği tehditleri, uluslararası ilişkilerde konvansiyonel olarak algılanan ulus-devlet güvenliğini de derinden etkilemektedir. Buna ek olarak tarihte çeşitli devletler yoksulluğu ve gıdayı halkına karşı bir silah olarak da kullanmıştır. (Korf, Bauer, 2002)

Bu devletlere ve gıda güvensizliğine karşı olarak alınabilecek temel önlemlerin kapsayıcılığının arttırılması ile birlikte uluslararası örgütler ve devlet üstü kuruluşlar temelde gıda güvensizliğine karşı hem kendilerini korumak, hem de mevcut güvenlik tehditlerinin yayılmasını engellemek için uluslararası tarım politikalarını uygulamaya koymaktadırlar. Gel gelelim uluslararası tarım politikalarının bazı durumlarda devletleri ekonomik olarak negatif etkilediği ve politik olarak dizayn edildiği iddia edilse de, gelişen teknoloji ile birlikte gerçek anlamda sağlıklı gıdaya ulaşmanın küresel ısınma ve çevresel problemlerin oluşturduğu süreçte zor olacağı göz önünde bulundurularak, uluslararası tarım politikalarının gerekliliğine ve tarımın uluslararası sistemdeki önemine vurgu yapmak mümkün olacaktır. (Pinstrup-Andersen, 2002)

Bu bağlamda ulus-devletlerin üzerine düşen görev kendi ulusal çıkarları için kendi tarım politikalarını kendi halklarının gıda güvenliği için dizayn etmeleri olacaktır. Bunu yaparken sürdürülebilirlik ilkesinin önemini vurgulamakla ve güvenlik ihtiyacının süreklilik gerektirdiğinin de altını çizmekle birlikte, dizayn edilmiş tarım politikalarının olabildiğince çevreci ve yenilebilir enerji sistemleri ile dizayn edilmesi gerekmektedir.

Mert Güven

Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi

Bu gönderiyi paylaş