TÜRKİYE'DE TARIM ve GIDA MAHKEMELERİ VAR MI?

TÜRKİYE’DE TARIM ve GIDA MAHKEMELERİ VAR MI?

Tarım hukuku, tarım sektörünün tüm süreçleri ile ilgili yasal düzenlemeleri kapsayan hukuk dalıdır. Son yıllarda, tarım sektöründe yaşanan teknolojik gelişmeler ve çevre konularının önemi, tarım hukukunun da yeniden şekillenmesine neden olmuştur. Günümüzde tarım hukuku, sadece tarımsal üretimi ve gıda güvenliği konularını ele almamakta, aynı zamanda tarım sektörünün sürdürülebilirliği ile doğal kaynakların ve çevrenin korunması, iş gücü gibi konuları da ele almaktadır.

Tarım ve gıda hukuku, tarım sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, çiftçiler, köylüler, gıda işletmeleri, tohum, gübre ve tarım ilacı üreticileri, hayvan yetiştiricileri, gıda ihracatçıları ve ithalatçıları ve marketleri olmak üzere pek çok aktörü kapsar. Bu hukuk dalı, yukarıda sayılan aktörlerin faaliyetlerini mevzuata uygun bir şekilde sürdürmelerini sağlar ve hukuki sorunların çözümüne yardımcı olur.

Dünya tarihinde insanların tarımı icat etmeleriyle bir takım düzenlemelere ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. İlk tarımsal toplumlar, tarım ürünlerinin üretilmesi ve satışı konularında bazı düzenlemeler yapmışlardır. Mezopotamya bölgesinde Sümerler döneminde ilk yazılı hukuk kuralların uygulanmaya başlanması ile tarım hukukunun da yazılı hale gelmeye başladığı ifade edilebilir. Antik Roma döneminde, “Agrarian Lex” adlı yasal düzenlemeler tarım sektörünü düzenlemekte kullanılmıştır.

Türkiye’de tarım hukuku, Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Cumhuriyet dönemimizle birlikte, tarım hukuku çıkarılan kanunlarla daha kapsamlı hale gelmiştir. Türkiye’de, 1924 yılında “Köy Kanunu” ve 1926 yılında “Türk Medeni Kanunu”  gibi yasal düzenlemeler yapılmıştır. Daha sonra, tarım sektöründe faaliyet gösterenlerin haklarını ve sorumluluklarını belirleyen çeşitli kanunlar ve yönetmelikler çıkarılmıştır.

Dünya genelinde birçok ülke, gıda mahkemeleri veya gıda ihtisas mahkemeleri olarak adlandırılan özel mahkemeler oluşturmuştur. Bu mahkemeler, gıda üretimi ile işleme ve satışı gibi konularda yaşanan hukuki sorunları ele almaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri Wisconsin eyaletinde gıda yasaları konusunda uzmanlaşmış bir mahkeme olan Gıda ve İlaç Yasası Mahkemesi bulunmaktadır.

Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin bazılarında gıda ihtisas mahkemeleri mevcuttur; İtalya’da gıda hukuku konusunda uzmanlaşmış özel bir mahkeme olan Tribunale Amministrativo Regionale per la Lombardia (Lombardiya Bölgesi İdari Mahkemesi) ile tarım ve gıda ürünleri ile ilgili davalar için özel bir mahkeme olan “Agrarian Court” (Agraryen Mahkemesi) bulunmaktadır.İspanya’da tarım ve gıda sektörüne özgü davalara bakan özel mahkemeler vardır.

Brezilya’da “Agrarian Courts” olarak bilinen özel mahkemeler, tarım ve toprak kullanımıyla ilgili davaları ele almaktadır.

Arjantin’de, tarım ve hayvancılık sektörleriyle ilgili davalara bakan özel mahkemeler vardır.

Meksika’da tarım ve gıda ürünleri sektörüne özgü davalara bakan özel mahkemeler bulunmaktadır.

Türkiye’de ise özel bir tarım ve gıda mahkemesi bulunmamaktadır. Fakat 5 Nisan itibarıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile getirilen yeni düzenlemeye göre ,tarımsal üretim sözleşmesinden doğan ve 1 Eylül 2023’ten sonra açılacak davalarda arabulucuya başvurulması dava şartı olacaktır. Bu hukuki uyuşmazlıkların çözümünde sözleşmeli üretim konusunda uzmanlık eğitimi almış olan arabulucular; bu eğitimi alanların bulunmaması durumunda diğer arabulucular görevlendirilecektir. Görevlendirilecek arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren iki hafta içinde sonuçlandıracaktır. Bu süre, zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilecektir.

Tarafların anlaşamaması halinde tarımsal üretim sözleşmesi nedeniyle açılan davalarda basit yargılama usulü uygulanacak ve bu davalar ivedi olarak görülecektir. Düzenlemenin getirdiği diğer bir farklılık ise dava açılması için gerekli yargılama giderlerinin üreticiler yerine daha sonra haksız bulunan taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanmasıdır.

Söz konusu tarımsal üretim sözleşmeleri için yeni getirilen dava şartı arabuluculuk kapsamında uzman arabulucuların görevlendirilmesi gerekmekte iken, dava aşamasında konu hakkında yeterli deneyimi ve uzmanlığı bulunmayan yargıçlar tarafından karar verilmesi, tarımsal üretimde faaliyet gösteren üreticiler için bir engel oluşturabilecektir. Bu nedenle Ülkemizde tarım ve gıda konusunda uzman hâkimler tarafından karar verilmesini sağlayacak Tarım ve Gıda İhtisas Mahkemelerinin kurulması hem tarımsal üretime birçok şekilde katkı sağlayabilir hem de üreticilerin yaşayacağı kayıpları azaltarak tarımsal üretimde yaşanabilecek kayıpları engelleyebilir.

Öncelikle, bahse konu özel mahkemeler, tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler, işletmeler arasında hukuki anlaşmazlıkların çözümünde uzmanlaşmış hukukçuları ve teknik uzmanları içeren bir yapıya sahip olacaktır. Bu sayede, tarım ve gıda sektörüyle ilgili hukuki sorunlar daha hızlı ve etkili bir şekilde çözülebilir. Bu da, tarımsal işletmelerin ve çiftçilerin zaman ve kaynak tasarrufu sağlamalarına yardımcı olabilir.

Tarım ve gıda sektörüyle ilgili hukuki sorunların çözümünde uzmanlaşmış mahkemelerin olması, işletmelerin yasal düzenlemelere uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır. Böylelikle işletmelerin üretim süreçlerini daha güvenli ve kaliteli hale getirmeleri vasıtasıyla tarımsal üretimin artmasına ve daha kaliteli gıdaların tüketiciye sunulmasına katkı sağlanabilir.

Ayrıca, tarım ve gıda mahkemeleri ile sektörün hukuki sorunlarının etkili bir şekilde çözülmesi sonucunda işletmelerin güvenilirliği artabilir ve işletmelerin birbirleriyle olan ticari ilişkileri güçlenebilir. Artan güvenilirlik ve ticari ilişkiler ile tarım sektöründe işbirliği, verimlilik ve üretim artabilir.

Sonuç olarak, Tarım ve Gıda İhtisas Mahkemelerinin kurulması, tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren çiftçilerin, üreticilerin, işletmelerin ve tüm paydaşların hukuki sorunlarının daha hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesine yardımcı olarak, tarımsal üretime, gıda güvenliğine ve gıda güvencesine katkı sağlayabilir.

Av. Arsin DEMİR

Bu gönderiyi paylaş