TARIMSAL ÜRÜNLER İHRACATINA YÖNELİK MEVZUAT, UYGULAMALAR VE SORUNLAR HAKKINDA KISA BİR DEĞERLENDİRME

Özdem İŞSEVER E. GÜMRÜK BAŞMÜFETTİŞİ CUSTOMS ADVISORS ETİK GÜMRÜK DNT. DNŞ. LTD. ŞTİ.

Türkiye’de Tarım

İstihdam, ihracat ve ulusal gelire yaptığı katkı ile önemli bir sektördür. Tarım sektörü, yıllara göre değişiklik gösterse de nüfusun yaklaşık ¼’ünü istihdam etmesi, sağladığı katma değer ve ihracat rakamları ile ön planda yer almaktadır.

Ancak; tarımda verimliliği artırmada gerekli yatırımların zamanında yapılamaması, su kaynakları ile ilgili sorunlar ve girdi fiyatlarındaki önemli artışlar tarımsal istihdamın giderek gerilemesine, hizmet ve sanayi sektörlerinde çalışan insanların sayısının artmasına yol açmıştır.
SGK verileri kayıtlı çiftçi sayısının her yıl giderek nasıl azaldığını ortaya koyuyor.
Özellikle son 10 yılda düzenli ve ciddi bir düşüş söz konusu. 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2019’de 600 bine kadar düştü. Bu veriler, kayıtlı çiftçi sayısında 2008’den bu yana 541 bin 600 azalma anlamına geliyor. Bu da yüzde 48’lik düşüşe karşılık geliyor. Düşüşün özellikle 2011’den sonra hızlandığı görülüyor.
TÜİK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken, 2020 Şubat ayı itibariyle 4 milyon 157 bin kişiye geriledi. Bu da son 18 yılda 3 milyon 301 bin daha az tarım çalışanı anlamına geliyor. Son dönemde özellikle sebze fiyatları arttığından sebze bahçeleri alanına bakıldığında da düşüş açık şekilde görülüyor. 2002’de 930 bin hektar olan sebze bahçeleri alanı 2017’de 798 bine hektara kadar düştü. Bu dönemde düşüş oranı yüzde 15 olarak gerçekleşti. Tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısının yüzde 44 azaldığı ortaya çıkıyor (Kaynak; Euronews).

GSMH içinde tarımın payının da giderek düştüğü görülmektedir. 1960 yılında % 54,92, 2000 yılında % 10,8 olan tarım payı 2017 yılında % 6,08’e kadar gerilemiştir(Kaynak; Dünya Bankası).

2020 yılında Tarım-Gıda-İçecek ihracatımız yaklaşık 20,7 Milyar ABD Doları, İthalatımız ise 16,1 Milyar ABD Doları civarındadır.
Yüzölçümü Türkiye’nin 1/23’ü kadar olan ve kuşkusuz bizden daha dezavantajlı iklim koşullarına sahip Hollanda’nın 2020 yılındaki tarımsal ürün ihracatının 116 Milyar ABD Doları olduğu düşünüldüğünde bu alanda kat etmemiz gereken uzun bir yolun olduğu ortaya çıkmaktadır. İklim değişiklikleri, hızlı nüfus artışı, buna karşın su kaynaklarının giderek azalması tarımın bütün dünyada önemini giderek artırmaktadır.

Tarımsal Ürün İhracatı Prosedürü ve Desteklemeler

Türkiye’de uygulanmakta olan ihracat mevzuatına bakıldığında, genel olarak geniş ve dar anlamda ihracat mevzuatı olarak ayırmak mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla, geniş anlamda ihracat mevzuatını, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve bu Kanun’un dayanak teşkil ettiği Gümrük Yönetmeliği başta olmak üzere gümrük mevzuatının yanı sıra, Kambiyo Mevzuatı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerine ilişkin mevzuat, ilgili Uluslararası Anlaşmalar, Merkez Bankası Genelgeleri ve mezkur mevzuatların dayanak teşkil ettiği tebliğ ve genelgeler oluşturmaktadır. Öte yandan dar anlamda ihracat mevzuatını ise, 637 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ışığında, İhracat Rejim Kararı, Dahilde İşleme Rejim Kararı, Hariçte İşleme Rejim Kararı, İhracat Yönetmeliği ve İhracat Tebliğleri oluşturmaktadır.

İhracat İşlemlerinde uyulması gereken esaslar genel hatlarıyla İhracat Rejim Kararı ile İhracat Yönetmeliği düzenlemelerinde yer almakta olup, mezkur kararın dayanak teşkil ettiği; Dahile İşleme Rejimi, Hariçte İşleme Rejimi ve Vergi, Resim ve Harç İstisnası Uygulamaları her bir rejimle ilgili karar ve bu kararların dayanak teşkil ettiği tebliğlerinde ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

Türkiye’de uygulanan İhracat Rejimine baktığımızda kritik önemdeki bazı ürünlerin (Tütün tohumu ve fidesi, doğadan toplanan doğal çiçek soğanları, sığla, zeytin fidanları gibi) ihracının yasak olması dışında tarımsal ürünlerin ihracının serbest olduğu ve muhtelif teşvik yöntemleriyle desteklendiği görülmektedir.

Bu kapsamda Eximbank ve Tarım Orman Bakanlığı desteklerinin yanı sıra Ticaret Bakanlığınca ihracatçı firmalara sağlanan muhtelif destek ve kolaylıklar bulunmaktadır. Başlıklar halinde sıralarsak;

 2573 Sayılı Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesine İlişkin Karar
 2018-12 Sayılı Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Karar
 2014-8 Sayılı Pazar Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Karar
 2014-4 Sayılı Sektörel Nitelikli Uluslararası Yurt İçi Fuarların Desteklenmesine İlişkin Karar
 2011-1 Sayılı Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ
 2010-8 Sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ
 2010-6 Sayılı Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ
 2009-5 Sayılı Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesi Hakkında Tebliğ
 2008-2 Sayılı Tasarım Desteği Hakkında Tebliğ
 2006-4 Sayılı Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve Turquality’nin Desteklenmesi.

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları

Teorik olarak özellikle tarımsal ihracatı destekleyen çok sayıda argüman bulunmakla birlikte ihracat işlemleri ile ilgili asıl sorunlar gümrükleme öncesi, gümrükleme, nakliyat ve alıcı ülke bazında ortaya çıkmaktadır.

Özellikle yaş meyve-sebzede üreticiden komisyoncu ve aracılar tarafından sezon öncesi anlaşma yoluyla veya sezonunda yerinden alınan ürünler işleme tesislerine getirilmekte, işleme tesislerine gelen ürünlerin bir kısmı ya dahili nakliye esnasında yeterli iklimlendirmenin yapılamaması neticesinde ya da işleme tesisindeki iklimlendirme kapasitelerinin yetersizliği nedeniyle kayba uğramaktadır. Normal şartlarda fire oranının % 10 olması gerekirken bu işlem basamağındaki kayıplar % 30’lara kadar çıkabilmektedir. Bahse konu ürünlerin işlemeye tabi tutulduğu tesislerin belli bir standarda kavuşturulması ve belki de teşviklerin bu aşamada da devreye girmesi önem arz etmektedir.

İşleme tesislerinin ürünü kısa kısa sürede soğuk hava zincirine dahil edebilecek bir yapıya sahip olması, ek olarak ayıklama, boylama ve paketleme makinesinin tüm fonksiyonlarının azami verim sunacak şekilde faal olması da sağlanmalıdır. Bu konuda çalışacak personelin eğitimli ve bilinçli olması da önemlidir.

Malın yurt dışındaki müşteriye kalitesi bozulmadan ve en kısa sürede ulaştırılması da önemlidir. Yaş meyve-sebze gibi daha hassas ve özel ısı değerleriyle saklanması ve nakliyesi gereken ürünlerde risk artmaktadır. Risk unsuru hava yoluyla taşınan ürünlerde daha az, deniz yolu (uzun süre gerektiği için) ve kara yoluyla yapılan taşımalarda ise daha fazladır. TIR üstü konteynerin yeterince dezenfekte edilmemesi, aynı TIR içerisinde birbirleri ile olumsuz etkileşime girerek bozulmaya neden olabilecek meyve/sebze gruplarının müştereken taşınması, sürücünün gerekli ısı değerlerine dikkat etmemesi, sınır kapılarında, ara boşaltma istasyonlarında ürünlerin uzun süre bekletilmesi vb. bir çok risk unsuru karayolu taşımacılığında karşımıza çıkmaktadır.

Ürünlerin kati ödeme olmaksızın alıcı firmaya gönderilmesi durumunda ödemenin tamamlanması noktasında finansal bazı problemler de ortaya çıkabilmektedir. Müşteri tarafından ürünün belirtilen kriterlerde olmadığı iddiasıyla ödemenin geciktirilmesi ya da yapılmaması sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu durumda ihracatçının hak iddia edebilmesi için önceden önlem alması zorunludur. Aslen nakliyeci tarafından tanzim edilen CMR belgesi taşıma esnasında doğabilecek zararların tazminine ilişkin olarak taşımacı kurum tarafında yer alan bir sigorta niteliğindedir. EXIMBANK ve bazı özel kurumlar, ürün spectleri doğrultusunda karşı tarafta yer alan alıcının güvenilirlik kriterlerini kapsayan risk analizleri yaparak destek sağlamaktadırlar.

Son olarak, sezon boyunca tarımsal ürün ihracatının sorunsuz bir şekilde devam ettiğini varsayalım, bunun gelecek sezonlarda da aynı şekilde devam edeceğinin hiçbir garantisi bulunmamaktadır. Doğal afetler, uluslar arası ilişkiler vb. etkenler süreci her zaman etkileyebilecektir. Bu nedenle tüm süreci kısa, orta, uzun vadeli stratejik eylem planlarıyla destekleyerek kamu/özel sektör işbirliğiyle risk analizleri yapmak ve anında çözüm üretmek başlıca amaçlardan olmalıdır.

Özdem İŞSEVER
E. GÜMRÜK BAŞMÜFETTİŞİ
CUSTOMS ADVISORS
ETİK GÜMRÜK DNT. DNŞ. LTD. ŞTİ.

Bu gönderiyi paylaş