ORMAN TARIMI / ENDÜSTRİYEL PLANTASYON*

Av. Ali Osman BAŞLI**

Öncelikle ifade etmek gerekir ki ‘’Ormanlar tarımın sigortasıdır.’’ Deyimi gerçek bir ifadedir. Gerek iklim üzerindeki olumlu etkisi, gerek su rejiminin düzenlenmesi ve erozyon üzerindeki olumlu etkisi ve gerekse insanlığın ihtiyacı olan ekosistem unsurlarını barındırması bakımından ormanların varlığı tarımsal faaliyetler üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır.

Günlük hayatta orman içinde yaşayan insanların uğraşları genel olarak ormanların aleyhine, tarımın lehine sonuç doğurmakta olduğu söylenebilir. Bu düşünce gerçeğe aykırı değildir. Çünkü Dünya genelinde ormanların yakılarak yâda kesilerek/sökülerek tarım alanlarına dönüştürülmediğini söylemek mümkün değildir. İnsanlık, ihtiyaçlarını gidermek için bir şekilde ormanlar ile karşılıklı etkileşim halinde bulunmaktadır. Bu etkileşim insanlık var olduğu sürece devam edecektir. O halde, insanlık için ormanların varlığı esas ise ‘’Ormanların sürekliliğinin’’ sağlanması insanlığın temel amaçlarından birisi olması gerekir.

Ormanların bir suret ile zarar görüyor olması/zarar gördüğünün düşünülmesi dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de, ormanlar lehine hassasiyet yaratmaktadır. Gün geçmiyor ki; yazılı ve görsel medya, yâda sosyal medya da ‘’ormanlarımız yok olmasın’’ feryatlarını sık sık duyuyoruz. Ormanları sevenlerin sesi her gün biraz daha fazla duyulmaktadır.

Tarım ve orman ‘’alan olarak’’ birbirlerinin aleyhine gelişiyor gibi görünse de, insanlığın çıkarları bütün konularda olduğu gibi tarım ve orman arasında belirli bir denge kurulmasından ve uzlaşmadan geçmektedir. Tarım ve orman arasındaki ilişkiyi ve orman tarımı konusunu daha iyi ortaya koyabilmek adına ORMAN ve TARIM kavramlarının anlamlarını değerlendirmek faydalı olacaktır.

Tarım, bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amacıyla toprağı işlemeyi ve hayvan yetiştirmeyi içeren etkinliklerin tümü, olarak tanımlanabilir.

‘’Orman ‘’ ise, Prof. Dr. Necmettin ÇEPEL* tarafından ‘’ Ağaçlarla birlikte aralarında karşılıklı etki ve ilişkiler bulunan diğer bitkiler, fauna,  mikroorganizma, toprak, hava, su ve iklim gibi diğer doğal faktörlerin birlikte oluşturdukları bir ekosistem ‘’ olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre ağaç yada ağaçların yalnız başına orman oluşturması mümkün görünmemektedir. Ekosistemi oluşturan  hayvanlar, bitkiler, mikro organizmalar, toprak, hava, su yada  ağaçlardan herhangi birisinin yokluğu yada uygun iklim koşullarının var olmaması halinde orman varlığından söz edilmesi mümkün görülmemektedir.

İnsanlık ihtiyaçlarını gidermek amacıyla ormanların değişik fonksiyonlarından faydalanmaktadır. Bu fonksiyonları üç başlık altında toplayabiliriz.

  • Ekonomik fonksiyonlar: Asıl olarak orman ürünü üretimi esastır (En kaliteli , en yüksek miktarda odun ve diğer bitkisel ürün (tıbbi ve aromatik ürünler), hayvansal ürün (Bal, yaban av hayatı..v.b.) su ve mineral üretimi esastır.
  • Ekolojik Fonksiyon: Toprak koruma, su koruma, yol koruma, çığ koruma, yaban hayatı koruma, biyolojik çeşitlilik, v.b.
  • Sosyal ve Kültürel fonksiyon: Rekreasyon, toplum sağlığı, estetik, turizm, ulusal savunma, bilimsel faaliyetler v.b.

Ormanların fonksiyonlarından yararlanılması noktasında özellikle ekonomik fonksiyonlardan yararlanma sürecinde ormanların zarar gördüğü düşünülmektedir. Çünkü; ihtiyaç olan odun hammaddesini temin etmek için bir yerlerdeki ormanın kesilmesi gereği muhakkaktır. Ormanın kesiliyor olması da toplumsal etkiyi tetiklemektedir. O halde; orman yönetimince hem ormanların fonksiyonlarında faydalanma hem de ormanları korumak eylemini aynı anda nasıl gerçekleştirilecek sorusunun cevabının bulunması gerekmektedir. Bu soruya en somut olarak  ‘’Endüstriyel plantasyon’’ cevabı verilmektedir.

Plantasyon’u genel anlamda; ‘’Geniş alanda tek tür (mono kültür) bitki/ağaç ile yapılan ağaçlandırma faaliyeti’’ olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanım, tarım tanımı ile parallelik arz etmektedir. Tarımda da bitkisel ürünler elde etmek amacıyla toprağın işlenmesi söz konusudur. Endüstriyel Plantasyonda da aynı amaç (belirli bir bitkiyi/ağacı üretmek) söz konusudur.

Endüstriyel Plantasyonu destekleyen görüşler olduğu gibi, karşısında olan görüşlerde vardır. Endüstriyel Plantasyonu destekleyen görüşler: Ormanların daha küçük bir alanında gerekirse makinalı toprak işleme ile hızlı gelişen ağaç türleri kullanılarak birim alandan alınan verimim artırılması ile doğal ormanların korunmuş olacağını ve ormanların Ekolojik fonksiyonları ile Sosyal ve kültürel fonksiyonlarından daha fazla faydalanma imkanı olacağını savunmaktadırlar.

Endüstriyel Plantasyonun karşısında yer alan görüşler: Tek tür/mono kültür ile yapılan ağaçlandırma çalışmalarının bir orman kurmak olmadığını yapılan işlemin tarımsal bir faaliyet olduğunu, ekosistemin parçalandığını, yapılan çalışmaların ormanlarda ekolojik fonksiyon, Sosyal ve Kültürel fonksiyon kaybına sebep olduğunu iddia etmektedirler.

Endüstriyel plantasyon bir tarımsal faaliyet midir ? Evet, tarım ve orman tanımları dikkate alındığında tarımsal bir faaliyet olarak değerlendirilebilir. Ülkemiz ormanlarında Endüstriyel plantasyon /Orman tarımı yapılmasını engelleyen bir yasal mevzuat yoktur. Aksine özel ve tüzel kişilerin de endüstriyel plantasyon yapmasını düzenleyen mevzuat mevcuttur. Bu Mevzuat Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bozuk orman alanlarının ağaçlandırılması için özel ve gerçek kişilere tahsisi mümkündür. Bu işlemler 23 Ekim 2019 tarihli 30927 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘’ÖZEL AĞAÇLANDIRMA YÖNETMELİĞİ ‘’ kapsamında yürütülmektedir.

Endüstriyel plantasyonun gerekliliğini savunan görüşler bakımından kullanılan bazı istatistiki verilerin paylaşılması konunun izahını kolaylaştıracaktır.

Ülkemiz Yüz ölçümü (Ha.)      78 356 200,000
Ülkemiz Orman alanı (Ha.)      22 740 297,000
Ormanlarımızdaki toplam servet (m3) 1 679 356 210,000
Ormanlarımızdaki toplam yıllık artım (m3)      47 199 000,000
1 Hektardaki mevcut ortalama artım  (m3)                      2,075
Not: Bu veriler açık kaynak olan, OGM 2019 yılı istatistiklerinden alınmıştır

 

‘’Endüstriyel plantasyonda ülkemizde doğal ormanlar oluşturan kızılçam ağaçları ile yapılacak kızılçam endüstriyel plantasyonlarında 1 hektarda ortalama 15 m3 olmasının mümkün olduğu düşünülürse Ülkemizdeki toplam 47 199 000 m3 artımın 3 146 600 Hektar alandan elde edilecektir.  Ülkemiz orman alanının  % 13,83 ünden mevcut toplam artım elde edilebilir. Ormanlardaki ağaçların kesimi için 60 yıl beklemeden 35-40 yılda kesimi mümkün olacaktır’’  Yaklaşımı savunulmaktadır.

Peki, endüstriyel plantasyon ile ormanlarımızın bir hektarından gerçekten 15 m3 yada daha yüksek miktarda artım sağlanması mümkün müdür? Bu konuda kesin bir veri yoktur. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar vardır. Bazı bölgelerde lokal gözlemler vardır. Bir hektar ormanlık alandan 15 m3 artım sağlanmaz yada sağlanabilir şeklinde kesin hüküm verilmesi mümkün değildir. Ancak; birinci Bonitet (verimli)  sahalarda bir hektar alanda yıllık artımın 11,2 M3 ‘e kadar olabildiği bilimsel yayınlarda ifade edilmektedir. (Kızılçam biyolojisi ve silvikültürü- Sayfa: 322 / Prof. Dr. Melih BOYDAK )

Ülkemizde yıllık endüstriyel odun tüketimi 20 319 000 m3 ‘’T.C Kalkınma Bakanlığı ON BİRİNCİ KALKINMA PLANI  ( 2019-2023) sayfa: 75 ‘’ olduğu düşünülürse,  Ülkemiz ihtiyacı olan endüstriyel odun üretiminin 20319000,00 m3/11.2 m3 = 1 815 000,00 hektar ormanlık alandan karşılanması mümkündür, sonucuna ulaşılabilir.  Mevcut durumda; Türkiye‘de  Orman Genel Müdürlüğü tarafından eğimi %30 ‘un altındaki arazilerde  endüstriyel plantasyon uygulaması yapıldığı bilinmektedir. Ancak bu uygulamaların tarihi çok eski değildir.

Sonuç olarak kesin olarak ifade edilebilir ki; İnsanlığın ormanların ekonomik fonksiyonlarına olan ihtiyaçları her gün biraz daha artmaktadır.  Bu ihtiyacın yasal yollardan karşılanmaması halinde ormanların yasa dışı uygulamalara maruz kalması muhakkaktır. Ormanların Ekonomik fonksiyonlarına olan ihtiyaçların yasal yollardan karşılanabilmesi için Endüstriyel plantasyon / Orman tarımı bir çözüm olabilir.. Ancak; bunun için hızlı gelişen türlerin belirlenmeli, arazı sınıflandırması yapılarak hangi arazide hangi faaliyetin, maksimum faydayı sağlayacağı ortaya konulmalıdır.

Saygılarımla – Av. Ali Osman BAŞLI **

ORMANLAR YANMASIN,   ALO :177 – ALO  112  Orman Yangın İhbar hattı

 

*  İş bu yazı genel kültür mahiyetinde bir yazıdır.

** İ.Ü. Orman Fakültesi 1984 Yılı Mezunu Orman Mühendisi,

Bu gönderiyi paylaş