COVİD-19 VİRÜSÜNÜN MEVSİMLİK İŞ SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ ÜZERİNE HUKUKİ DEĞERLENDİRME

Halk nezdinde corona virüs olarak bilinen covid-19 virüsü nedeniyle iş akitlerinden doğan borçların ifası etkilenmiş ve birçok hukuki problem ortaya çıkmıştır.

Bu noktada salgın hastalıkların, çoğunlukla oteller, yazlık ve kışlık eğlence yerleri, orman ve tarımsal çalışma alanları gibi alanlarda uygulanan mevsimlik iş akitlerine etkisinin değerlendirilmesi önemli bulunmaktadır.

Yargıtay içtihatlarına göre, çalışmanın yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı iş yerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanmaktadır. Konu işler sürekli aynı sayıda işçi çalıştırmaya imkan olmayan ve yıl içinde belirli çalışma dönemlerinden sonra bir sonraki yılın çalışma dönemi başlangıcına kadar çalışmaya ara vermeyi gerektiren işlerdir. Mevsimlik iş sözleşmesi kavramı ise mevsimlik iş tanımına giren işler için işveren ve işçi arasında düzenlenen sözleşmeler için kullanılmaktadır. Mevsimlik iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu 11. Maddesindeki şartlara uygun olarak belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak yapılabilmektedir.

ÇALIŞMA MEVSİMİNİN GELMESİNE RAĞMEN DAVET EDİLMEYEN VEYA İŞE ALINMAYAN İŞÇİNİN MEVSİMLİK İŞ SÖZLEŞMESİ İŞVEREN TARAFINDAN FESHEDİLMİŞ SAYILIR.

Mevsimlik iş sözleşmesi, belirli süreli yapılmışsa sürenin sona ermesi, işçinin ölümü, anlaşma ya da fesih bildirimi ile sona erer. Belirsiz süreli mevsimlik iş sözleşmelerinde ise işe başlayan ve mevsimin sona ermesiyle işten ayrılan işçilerin iş sözleşmeleri sona ermemektedir. Konu sözleşmeler bir sonraki yılın iş mevsiminin başlangıcına kadar askıda kalmaktadır. Askı süresince, tarafların iş görme ve ücret ödeme borçları bulunmazken işgörenin sadakat ve duruma uygun olduğu kadar iş yeri kurallarına uyma borcu; işverenin de gözetme ve eşit davranma borçları devam etmektedir. Bir sonraki yıl mevsim başı geldiğinde işçi mevsimde çalışmak üzere işveren tarafından işe davet edilerek işe başlatılmalıdır. Çalışma mevsiminin gelmesine rağmen davet edilmeyen veya işe alınmayan işçinin mevsimlik iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş sayılır. Diğer durumda davet edildiği halde işbaşı yapmayan işçinin iş sözleşmesi ise işçi tarafından sona erdirilmiş kabul edilir. İşverenin devamsızlık nedeniyle iş akdini feshetmiş sayılacağı da kabul edilmektedir. Tarafların olasılıklara göre yasal hakları saklıdır.

Bu noktada çalışmamızın esas konusu, İş Kanunu ve Yargıtay kararları kapsamında kapsamında zorlayıcı sebep olarak kabul edilen ve belirli ya da belirsiz süreli olsun mevsimlik iş sözleşmelerinin askıda kalmasına neden olan covid-19 virüsü salgınının değerlendirilmesi gerekmektedir.

İŞ KANUNU 24/III MADDESİ

Kural olarak belirli süreli mevsimlik iş akdi belirli süre boyunca ifa edilmekle sona erecek olup belirli süreli mevsimlik iş akdi devamında işin durmasına 1 haftadan uzun süre engel olan salgın hastalık gibi zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işveren tarafından 1 hafta süre boyunca işçiye yarım ücret tutarında ödeme yapılacak ve devamında iş akdi askıya çıkacaktır. Zorlayıcı sebebin belirli süre sonuna kadar devam etmesi sebebiyle iş akdi o süre boyunca askıda kalacak ve belirli sürenin sona ermesiyle ise tamamen sona erecektir. Bu süreçte işçinin iş akdini İş Kanunu 24/III maddesi gereğince haklı nedenle feshetme hakkı saklıdır.

Belirsiz süreli mevsimlik iş akdinde ise, salgın hastalığın iş akdinin ifası zamanına denk gelmesi halinde yine yukarıda belirttiğimiz gibi 1 haftalık süre için yarım ücret tutarında ödeme yapılacak olup devamında iş akdi askıya çıkacaktır. 1 haftadan sonraki dönemde iş akdinin işçi tarafından feshi saklı olup eğer iş akdi işçi tarafından feshedilmez ve mevsim de sona ererse iş akdi normal şartlarda bir sonraki mevsime kadar askıda kalmaya devam edecektir. Diğer yandan salgın hastalığın mevsim öncesinde ortaya çıkması sebebiyle işveren işçiyi işe davet edemeyecek olup iş akdi bir sonraki mevsime kadar askıda bulunacaktır. Bununla birlikte zorlayıcı sebep olan salgın hastalığın mevsim sırasında ortadan kalkması ve işin devamının olanaklı hale gelmesi halinde işverenin işçiyi kalan süre için işe devam etmesi gerekliliği açıktır.

Tüm bu anlatılanlar doğrultusunda sürece uygun olarak işveren ve işçi tarafından gerekli aksiyonlar alınarak taraflar nezdinde iş akdinin gerekleri hukuka uygun şekilde yerine getirilmelidir. Umarız bu amansız salgın öncelikle bireyler olarak bizlerin başta evde kalmak üzere uygulayacağı tedbirle ile en kısa zamanda aşılacak olup diğer yandan yukarıda yer verdiğimiz bilgiler nezdinde işveren ve işçiler tarafından alınacak hukuka uygun önlemlerle ortaya çıkabilecek hukuki problemler az seviyede tutulabilecektir.

Tarım Hukuku Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av.Can AYAN

Kaynak

Bu gönderiyi paylaş