Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu 4. kez Meclis’e gelecek

Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı 4.kez Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) geliyor.

2002 yılından bu yana gündemde olan ve 3 kez “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” olarak Meclis’e sunulan ancak yoğun tepkiler üzerine çıkarılamayan tasarı bu sefer “Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” olarak hazırlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan teklif taslağı görüşe açıldı.

Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Teklif Taslağı’nda kanunun amacı “ülkemize ait biyolojik zenginliklerin korunması, geliştirilmesi ve bunlardan sürdürülebilir şekilde yararlanılmasını sağlamaktır. Bu Kanun, ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin korunmasına, sürdürülebilir yönetimine, genetik kaynaklara erişime ve genetik kaynakların kullanımından doğan faydaların paylaşımına ilişkin usul ve esasları kapsar” şeklinde açıklanıyor.

Daha önce 3 kez Meclis’e geldi

“Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” daha önce 3 kez Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu ancak her seferinde yoğun tepkiler üzerine çıkarılamadı, kadük kaldı. İlk olarak 25.10.2010 tarih ve 4531 sayı ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuldu. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı o tasarı 39 madde ve 4 geçici maddeden oluşuyordu.

İkinci kez yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzası ile bu kez Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarı 17.5.2012 tarih ve 2217 sayı ile Meclis’e sunuldu. Bu ikinci tasarı 33 madde ve 1 geçici maddeden oluşuyordu.

Üçüncü olarak 15.5.2017 tarih ve 889 sayı ile dönemin Başbakanı Binali Yıldırım imzası ile 43 madde ve 6 geçici madde olmak üzere 49 maddeden oluşan tasarı Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlandı.

Şimdi 4. kez Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Cumhurbaşkanlığı Kararı olarak sunulacak. Öncekilere göre kapsamı daraltılan tasarı taslağı 22 madde ve 1 geçici maddeden oluşuyor. Taslak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlandı. Bu kez tasarıda “Tabiat” yok. Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı olarak sunulacak. Ancak, içerik olarak daha önce hazırlanan tasarılardaki birçok düzenleme bu taslakta da yer alıyor.

Ekolojik Etki Değerlendirmesi’nde Cumhurbaşkanı’na özel yetki

Daha önceki tasarılarda en çok tartışılan düzenlemelerden birisi olan Ekolojik Etki Değerlendirmesi bu taslakta da yer alıyor ve bazı özel durumlarda izin yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor. Taslakta, ekolojik etki değerlendirmesi tanımı şöyle yapılıyor: “Ekolojik etki değerlendirmesi; her türlü plan, proje ve faaliyetin ekosistemlere olabilecek etkilerinin belirlenmesini veya bu ekosistemlere ya da işleyişine zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önleyici ve telafi edici tedbirlerin tespit edilmesini kapsar.”

Tasarı’nın 9. maddesinde ise, tür veya habitat koruma alanlarının elverişli koruma seviyesine muhtemel tesiri olabilecek faaliyetlere ekolojik etki değerlendirmesi yapılacağı, ekolojik etki değerlendirmesi neticesinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca uygun görülen faaliyetlere izin verilebileceği ifade ediliyor. Bu faaliyetlerin çevresel etki değerlendirmesine tabi olması halinde ekolojik etki değerlendirmesi, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yapılacağı belirtilerek: “Tür veya habitat koruma alanlarında milli güvenlik, doğal afet ve genel sağlık açısından zaruri faaliyetlere ekolojik etki değerlendirmesi yapılmaksızın Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir” deniliyor.

Korunacak alan ve türleri Bakanlık belirleyecek

Kanun tasarısı ile koruma altına alınacak habitatlar, yaşam alanları, türler ve birçok konuda Tarım ve Orman Bakanlığı tek yetkili olacak. Mevcut koruma alanları ve türlerinde düzenleme yapılmasını da yine Bakanlık belirleyecek. Korunması gereken tür ve habitatlarla ilgili olarak tasarının 4. maddesinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bilimsel çalışmalar ve kriterler dikkate alınarak korunması gereken habitatlar listesi, yaşam alanı ile birlikte korunması gereken türler listesi, sıkı korunacak türler listesi, toplanması, yakalanması ve kullanımı kurallara bağlı türler listesinin belirleneceği ifade ediliyor.

Yabancı türlerle ilgili düzenleme

Doğanın, yerli bitki ve hayvan türleri ile genetik kaynakların yerinde korunmaları için yabancı türlerin girişlerinin engellenmesi, kontrol altına alınması, yok edilmesi veya zararlarının en aza indirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin de sıralandığı tasarıda yabancı türlerle ilgili özetle şu düzenlemelere yer veriliyor: “Doğaya yabancı türlerin bırakılması Bakanlık iznine tabidir. Doğaya istilacı yabancı türler bırakılamaz ve yerleştirilemez, bunun için gerekli tedbirler alınır, varsa bu türlerin yayılışları kontrol altında tutulur veya bu türler yok edilir. İstilacı yabancı tür listesi Bakanlık tarafından belirlenir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarında, yerli türlere ve bu türlerin meyveli olanlarına öncelik verilir. Bilimsel araştırmalar doğrultusunda gerçekleştirilen balıklandırma çalışmalarında, yerel türlere öncelik verilir.”

Biyokaçakçılıkla mücadele

Tasarıda biyokaçakçılıkla mücadele amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kontrol noktaları oluşturularak bu amaçla personel ve ekipman temin edilmesi de öngörülüyor.

Sıkı korunacak türlerle ilgili yasaklar

Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nda Tür veya habitat koruma alanlarının tahribine, özelliklerinin kaybolmasına, değiştirilmesine veya bozulmasına sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleye yasak getiriliyor.

Bakanlıkça izin verilen araştırma veya üretim faaliyetleri kapsamı dışında, sıkı korunacak türler listesinde yer alan hayvan türlerinin öldürülmesi, yaralanması ve vücut bütünlüğünün bozulması, üreme, yavru bakımı, tüy değiştirme, kışlama ve göç dönemlerinde olmak üzere kasıtlı bir şekilde rahatsız edilmesi, yuvaları terk edilmiş veya boş olsa dahi yumurtalarının toplanması, yuvalarına, üreme ve konaklama yerlerine zarar verilmesi veya bunların tahrip edilmesi, yakalanması, cansız olsa dahi bulundurulması, taşınması, satılması, satın alınması veya satışa sunulması yasaklanıyor.

Aynı şekilde sıkı korunacak türler listesinde yer alan bitki türleri Bakanlıkça izin verilen araştırma veya üretim faaliyetleri kapsamı dışında, toplanması, koparılması, boğulması, köklerinin açığa çıkarılması veya zarar verilmesi, cansız olsa dahi bulundurulması, taşınması, satılması, satın alınması veya satışa sunulması yasaklanıyor.

Para ve hapis cezası

Kanun tasarısında biyolojik çeşitlerin korunmasına ilişkin kanuna aykırı hareket edenlere çeşitli oranlarda para cezası ve hapis cezası öngörülüyor.

Biyolojik çeşitliliğin korunmasında temel ilkeler

Kanun taslağında, ulusal kalkınmada biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı dengesi gözetilerek, biyolojik çeşitlilikten sürdürülebilir bir şekilde yararlanılmasına dikkat edileceği belirtiliyor. Biyolojik çeşitliliğin korumasındaki temel ilkeler ise özetle şöyle ifade ediliyor:

Biyolojik çeşitliliğin korunması ile sürdürülebilirliğinin sağlanmasında;

– Koruma ve kullanma dengesinin gözetilmesi,

– Biyolojik çeşitlilik üzerinde ciddi veya telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olabilecek tehditlere karşı gerekli tedbirlerin alınması,

– Biyolojik çeşitlilik açısından önemli tür ve habitatların korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,

– Ekolojik dengenin, peyzajın ve doğal ekosistem değerlerinin korunması,

– Biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili idare ve karar alma süreçlerinde şeffaflığın, bilgi edinme hakkının kullanımının ve toplumun katılımının sağlanması,

– Ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin tüm ekosistemler için tespiti ile korunması gereken tür ve habitatların belirlenmesi,

– Yöre halkının geleneksel faaliyetlerinin biyolojik çeşitliliğin korunması esas alınarak gözetilmesi esastır.”

Kaynak

Bu gönderiyi paylaş