5488 Sayılı Kanun Uyarınca Yürütülen Tarımsal Destekleme Ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

5488 Sayılı Kanun Uyarınca Yürütülen Tarımsal Destekleme Ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Giriş
Üzerinde yaşadığımız topraklar binlerce yıl birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, burada yaşamış milyonlarca canlıyı cömertçe beslemiştir. Bugün tüm dünyada tüketilen birçok tarım ürünü ilk defa Anadolu’da yetiştirilmiş, tarım ilk defa Göbeklitepe’de başlamıştır.

Topraklarımızın bereketi ve Türk çiftçisinin çalışkanlığı neticesinde Türkiye Cumhuriyeti 20. Yüzyıl boyunca kendi kendine yetebilen ve ürettiklerini ihraç ederek gelir elde eden bir ülke haline gelmiştir. Bu durumun 21. Yüzyılda da böyle devam edebilmesini sağlamak, ülkemizdeki tarım uygulamalarının geliştirilmek ve desteklemek amacıyla 5488 sayılı Tarım Kanunu1düzenlenmiştir.

25.04.2006 tarihinden yürürlüğe giren kanun ile tarımsal destekleme politikalarının amaç ve ilkeleriyle temel destekleme programlarının tanımlanması; bu programların yürütülmesine ilişkin piyasa düzenlemeleri, finansman ve idari yapılanmanın tespit edilmesi; tarım sektöründe uygulanacak öncelikli araştırma ve geliştirme programlarıyla ilgili kanuni ve idari düzenlemelerin yapılması amaçlanmıştır.

İlgili kanunun 18. Maddesi ve devamındaki maddeleri ile tarımsal destekleme konusu düzenlenmiştir. İlgili maddeler uyarınca; tarımsal desteklemelerin amaçları ve ilkeleri, tarımsal destekleme araçları, tarımsal desteklerin uygulama esasları ve tarımsal desteklemelerin finansmanı düzenlenmiştir.

5488 sayılı Kanunun 19.maddesi tarımsal destekleme araçlarını düzenlemiştir. Bunlar; doğrudan gelir desteği, fark ödemesi, telafi edici ödemeler, hayvancılık destekleri, tarım sigortası ödemeleri, kırsal kalkınma destekleri, çevre amaçlı tarım arazilerini koruma destekleri ve diğer destekleme ödemeleri olmak üzere sekiz başlık altında düzenlenmiştir.

Bahsi geçen tarımsal desteklerin finansmanı ise aynı Kanunun 21.maddesi uyarınca düzenlenmiştir. “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.”

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar:
5488 sayılı Tarım Kanunu, Türk çiftçisinin üretimine olabilecek en sağlıklı ve verimli koşullarda devam edebilmesine sağlamak adına gerekli araştırma ve geliştirme protokollerini düzenlemiş, üretimde devamlılığı sağlamak adına verilecek desteklerin nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Ancak ilgili kanun son derece açık ve kapsayıcı olmasına rağmen uygulamada halen sistematik sorunlarla karşılaşılmaktadır.

5488 sayılı Kanunun 19.maddesinde düzenlenen destekleme araçlarından doğrudan gelir desteği, Çiftçi Kayıt Sistemine kaydolan çiftçilerin kendi beyanları doğrultusunda yaptıkları üretimleri desteklemek adına çiftçiye ödenir. Ancak ilgili kanunda bu ödemelerin ne zaman yapılacağı belirlenmemiştir. Üretici, her yeni yılın başında o yıl içerisinde yapmayı planladığı üretimi İlçe Tarım Müdürlüğüne sunar ve bu plan Çiftçi Kayıt Sistemine işlenir. Şu anki uygulamada üretici, planladığı üretime herhangi bir nakdi destek olmaksızın başlayıp, tamamen kendi öz kaynakları ile üretimine devam etmektedir. İlgili Kanunda belirtilen doğrudan destekleme primi, ancak üretici ürünlerini hasat edip sattıktan aylar sonra gelmektedir. Bu durumda bahsi geçen nakdi yardım destekleme primi olmaktan çıkıp adeta çiftçinin borçlarına yardım niteliği taşımaktadır. İlgili Kanunda belirtilen bir diğer destekleme aracı olan fark ödemesi; çiftçinin ürettiği ürünün hasadından elde ettiği gelirin, ürünün üretim maliyetinin altında kalması halinde aradaki farkın, çiftçiye üretime devam etmesini teşvik etmek ve zararını karşılamak amacıyla ödenmesi üzerine planlanmıştır.

Avrupa Birliği’nde de uygulanan bu sistem ilgili kanunda da yerini almıştır. Ancak basında yer alan haberlerden ve toplumda oluşan genel kanıdan yola çıkıldığında; ilgili kanunun yürürlüğe girdiği günden bugüne işbu destekleme aracının hiç kullanılmadığı, üreticinin artan maliyetler sonunda zararını yine tek başına karşılamak durumunda bırakıldığı gözlemlenmiştir.

5488 sayılı kanunun 21.maddesi uyarınca destekleme programlarına ayrılacak bütçenin gayrisafi milli hasılanın yüzden birinden az olamayacağı belirtilmiştir. Ancak geçtiğimiz senelerde açıklanan destek miktarı olması gerekenin yarısından az olacak şekilde yapıldığı tespit edilmiştir. Örneğin; 2021 yılı gayrisafi milli hasıla 7 trilyon 141 milyar 887 milyon 817 bin TL olarak açıklanmıştır. 5488 sayılı kanunun 21.maddesi uyarınca verilecek olan tarım desteğinin gayrisafi milli hasılanın yüzden birinden az olamayacağı düşünüldüğünde, 2022 yılında verilmesi gereken tarımsal desteğin 71 milyar 418 milyon 878 bin 170 TL’den az olmaması gerekmektedir. Ancak; 2022 yılı için tarımsal destek miktarı 25,8 milyar TL olarak kararlaştırılmış olup, 11.03.2022 tarihli 31775 sayılı Cumhurbaşkanı Karar ile bu miktar 29 milyar TL’ye yükseltilmiştir. 2 Tarım ve Orman Bakanlığının 2022 yılı sonunda yıl boyunca yapılan destekleme primleri açıklaması ile tüm yıl boyunca yapılan tarımsal destek 40,4 milyar TL ile sınırlı kalmıştır.

Yılın başında hedeflenen destekleme miktarı yılsonunda iki katına yakın bir oranda artmış olsa da, bu miktar hem kanunda belirtilen minimum düzeyin altında kalmış hem de ne yazık ki üreticiyi yükselen maliyetler karşısında korumaya yetmemiştir.

Sonuç
Yerli üretime devam edebilmek için çiftçinin desteklenmesi gerektiği su götürmez bir gerçektir. Artan maliyetler ve üretimde yaşanan sıkıntıların çözülememesi nedeniyle ülkemizdeki çiftçilerin yaş ortalaması gün geçtikçe artmaktadır. Sağlıklı bireyler yetiştirmek için tüketmek zorunda olduğumuz hayati gıdaların üretimi için Türk çiftçisi desteklenmediği müddetçe dışa bağımlılık gün geçtikçe artacak ve Türkiye kendi kendine yetebilen bir tarım ve hayvancılık ülkesi olmaktan ne yazık ki çıkacaktır. Yalnızca 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun harfiyen uygulanması gıda fiyatlarındaki hiper enflasyonun dahi önüne geçmesine katkı sağlamakla kalmayıp; köylerden şehirlere artan göçün önüne geçerek şehirlerdeki yoğun nüfusun azalmasına, çiftçiliği terk etmeye başlayan genç jenerasyonun mesleğe geri dönmesine ve ulaşması kolay ürünlerle sağlıklı nesillerin yetiştirilmesine imkan sağlayacaktır.

Av. Aslı Yaka

Kaynakça
1. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5488.pdf
2. https://www.tarimorman.gov.tr/Haber/5201/2022-Tarimsal-Destek-Miktari-29-MilyarLirayaYukseltildi#:~:text=2022%20TARIMSAL%20DESTEK%20M%C4%B0KTARI%2029%20M%C4%B0
LYAR%20L%C4%B0RAYA%20Y%C3%9CKSELT%C4%B0LD%C4%B0,-
11.03.2022%20%2F%20G%C3%B6sterim&text=Tar%C4%B1m%20ve%20Orman%20Bakan%C
4%B1%20Prof,belirlendi%20ve%20Cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20karar
%C4%B1%20yay%C4%B1nland%C4%B1.
3. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/03/20220311-2.pdf

Bu gönderiyi paylaş